bugün

entry'ler (1167)

türk kadını hiç tanımadığı erkeğe merhaba der mi

sanırım hiç taksim'e çıkmamış trt'nin yönetimi...

greenpeace'ci vs. hatunlar çatır çutur sokulup, merhaba deyip duruyor bizlere. bir de anketörler var, onlar da merhaba diyor. adımı da soruyor hatta...

55 yaşındaki hayat kadını ile sevişmek

55 yaşını bilemem fakat ilk cinsel tecrübelerini genelevlerde yaşayan türk gençlerinin yüzde 99'u 40 yaş üzeri kadınlarla sevişir...

cebinde parası olan, "1 saeat 100 dölar" diyen yabancı uyruklularla sevişir...

iyimser ihtimal kaşar bir kız arkadaş bulur, birkaç gece yedirip içirip 200-300 liraya bağlar işi... daha makuldur en azından 1 saat değil birkaç gece bağlarsın.

daha iyimser ihtimal aşık olduğu kişiyle yapar, evlendiğinde nişanlandığında veya çıkarken...

bunların hiçbirine nail olamayanlar 55 yaşındaki ile sevişiyor sanırım.

hitler i türk politikacılarının sevmemesi

çok büyük ayıp etmişlerdir. hitler sevilmeyecek de kim sevilecek; şeker gibi adam...

yay burcu kadını

(bkz: olsa da yesek)

baykal a yardım edenin erdoğan olması

eğer varan 2'yi engelleyebiliyor, bunu yapabiliyorsa erdoğan;

demek ki varan 1'de parmağı var demektir.

demek ki recep tayyip erdoğan, halk deyimiyle röntgenci? öyle mi? ya da siz neden bahsettiğinizi ne konuştuğunuzu bilmiyorsunuz heralde.

bir de tayyip erdoğan adamlık yapmış diyorsunuz ya, sizin adamlık anlayışınızı sikeyim.

bonus olarak bir de; recep tayyip erdoğan'ın temsil ettiği kurum başbakanlık kurumu, başbakanlık kurumunun, adalet kurumu gibi "gazete merkezi basıp, bilgisayar inceletme" gibisinden bir yetkisi var da bizim mi haberimiz yok? yoksa boş beleş delikanlılık... yalan yanlış haberler.

south park ta hz muhammed e hakaret edilmesi

ulan amına koyim, 14 sezondur bu adamlar hz. isa ile dalga geçiyordu, izliyordunuz, bir anda ne değişti de "ben artık bunu izlemeyeceğim!" diyebiliyorsunuz.

kazın ayağını hiç mi göremiyorsunuz? adam senin peygamberinin kişiliği hakkında en ufak bir şey söylememiş, hatta göstermemiş de, sansürlemiş veya kostüm giydirmiş, adamın asıl eleştirdiği nokta "müslümanlar niye bu kadar tabu haline getiriyor, tamam onlar tabu geline getiriyorsa getirsin, biz niye bu kadar ırgalıyoruz, sümüğünde keramet var da özel güçlerimiz mi olacak bunun sayesinde?" demektedir. iki gram beyinden yoksun mahlukatlar, ağızlarından salya saça saça her şeyi izlediklerinden bu gerçeği bile algılayamamakta, yaygaracı türk basını da yangına körükle gitmekte... taa 5. sezonda super best friends bölümünde muhammed'i göstermişlerdi? O zaman niye kimse gık demedi arkadaş?

ne güzel demişler değil mi? sen kutsal damacana'yı çekerken, ossuruk filmi haline getirirken bir sikim yoktu, altınıza sıça sıça gülerek izlediniz, bu mu sorun oldu?

dizinin reklamı olurmuş tepki vermek, yahu bu adamların reklama mı ihtiyacı var? para mı kazanıyorlar sanıyorsunuz south park'tan, south park internetten online olarak bedavaya izlenebilen bir dizi. bu adamların amacı dünya eleştirisi, siz de eleştirilmez değilsiniz kusura bakmayın. önce hıristiyanlara-yahudilere yaptığınız hakaretlere bakın, sonra bu insanlar neden inanışıma saygı göstermiyorlar deyin...

edit: dedirten kalıbından silinmiş, göte göt dedirtti ama değil mi? zaten "yapılan tanım" "bir siktirin gidin dedirten hadise" kısmında değildi, yapılan tanım hakaret sanılan eleştirinin "adamın asıl eleştirdiği nokta "müslümanlar niye bu kadar tabu haline getiriyor, tamam onlar tabu geline getiriyorsa getirsin, biz niye bu kadar ırgalıyoruz, sümüğünde keramet var da özel güçlerimiz mi olacak bunun sayesinde?" demektedir" cümlesinin arasında gösterilmesiydi. tanım budur. moderatörler de kalıplara göre entry sileceklerine okuyarak silseler güzel olur.

21 ocak 2010 uludağ sözlük reklam rezaleti

her ne olursa olsun, eğer böyle bir reklam yöntemiyle, haitiye yardım yapılması düşünülüyorsa önce duyurularda belirtilebilirdi, yazarlara, önümüzdeki şugün şu bi saat içinde sözlüğe giremeyeceksiniz, bunu hem toplumsal duyarlılık kabul edin "1 saat bilgisayar başından kalkın, canı yanan halkları düşünün * biz de zaten reklamdan alınacak geliri haitililere göndereceğiz" denilebilirdi. bu çok mu zor? bence zor değil...

ha reklam verenler bu duyuruyu kabul etmiyor olabilir, o zaman reklamın mantığına aykırı düşerdi ama şöyle söyleyeyim... reklam verenin ta amınakoyayım... saçma sapan reklam fikirleriyle ortaya çıkacaklarına, onlar yardımı yapsaydı, buranın yönetimi de "sıçtık bari sıvayalım, nasıl yapalım, iyi bari haitiye gönderelim" diye kasmasaydı...

harbiden sözün bittiği yere gelmişiz...

yedincigemi

robin, hasta ve sson ile, pınar batum'a oranla daha hızlı ve daha kaliteli Lost çevirileri yapmıştı 5. sezonda bu site, yani şöyle 10luk sistemde oy vermek gerekirse;

indivx.net; hız: 10 kalite: 4 pınar batum; hiz 6 kalite 7 yedincigemi; hiz 8 kalite: 10

lost'un bütün sezonlarını domine etmişti aslında yedincigemi takımı. Ancak divxplanet'in popülerliği ve tekelliği yüzünden 4. sezonun lideri jivago, 5. sezonunki pınar batum sanılır...

roberto carlos

biraz kendini bilmeyen futbolcu.

http://www.milliyet.com.t...01.2010&b=SEVGISIZLIK

Şu açıklamaları yaparak terk etmiş Türkiye'yi. Ben de bunun üzerinden yorumumu yapıyorum;

Fenerbahçe'nin Roberto Carlos'u transfer etmesinin en büyük nedeni zaten para kazanmaktı. Guiza gibi bir futbolcuya o kadar para saçılmasının sebebi de budur. Yani 14 milyon euroluk bir bütçe ayırmışsanız, birkaç seçeneğiniz vardır, ya böyle Guiza gibi La Liga Gol Kralı ve Avrupa Şampiyonu olmuş bir kazmayı alabilirsiniz, ya da ingiltere Liginde orta sıralarda olan bir takımda yer alan veya Almanya-Fransa liginde, brezilyalı geleceğin forveti denilen tipte yetenekli futbolcuları alırsınız. Nasıl ki daha adlarını dahi 2-3 dakika düşünerek anımsayabildiğim, orta sahada oynayan Dos Santos ve Baronio gibi ortalama ancak forma satışı vs. olmayan futbolculara sahipse, o gelecek genç futbolcular da aynı tarz olacaktı.

Roberto Carlos alınırken, sırf bu sebepten alındı ve iyi de paralar kazanılmış. Ancak sen Roberto Carlos'san eğer, ben futboluma baktım deme... Ben Roberto Carlos'un burada olduğu süreçte bir maçta bile üstün bir performans sergilediğini göremedim. Artık Roberto Carlos'u Roberto Carlos eden o fiziğinden yoksunsun. Oynayamıyorsun, bari Fenerbahçe'yi suçlu çıkarma "Onlar para kazandı, ben futboluma baktım ama beni kapı dışına koydular." diye... Ayrıca Fenerbahçe para kazandıysa, sen de kazandın. Brezilya'da hiçbir kulüp hiçbir futbolcusuna 4 milyon euro veremez. Zaten verebilse, gencecik Brezilyalı futbolcular, soluğu Rusya'da almazlar. Sana 4 milyon euro verecek Avrupa Ligleri de kısıtlı. Ya Türkiye'den alırsın, ya Yunanistan'dan vs. Almanlar-Fransızlar-ispanyollar gözünü açalı çok olmuş ve Futbolcu karizmasına ihtiyaçları yok. Roberto Carlos o futbolcu karizması için alındı, formalar satıldı vs. ancak bu olay zaten en fazla 2 sene sürer, ilk sene formaları satarsın alan alır, alamayan bakar. ikinci sene de yine bir yıldız alırsın, onun formasını bulamayan dur yahu Roberto Carlos'un formasını alayım der. Artık 3. sene kabak tadı verir futbolcu...

Ha 3. senenin altın formülü nedir, bu kez de "Futbolu Fenerbahçe'de bırakıyor!" kasıntısı ile forma satarsın "Veda Forması" dersin, ha dönersin formadan da pay istersin gelirinden veya kalan 2 milyonu da alırsın, 3 senede toplam 12 milyon avro ile ömür boyu tatilini yaparsın.

Ancak Roberto Carlos inanılmaz bir ego yapmış ve kendini hala iyi futbolcu sanıyor. Real Madrid'e her fırsatta "onu almayın beni alın" demeler, hala zirvedeyim vs. kasıntıları... Yahu bırak usta işte oynayamıyorsun! Ha bunun o egoyu yapmasında başka nedenler var mı? Var. Mesela bizim Fenerbahçeli taraftarlar... Futbolcunun Türkiye'ye gelmiş en büyük futbolcu olduğundan vs. bahsedenler var... Kariyeri en iyi futbolcu olabilir, ancak Türkiye'de en büyüğü o değildi. Kime ne daha önce nerede oynadığından ne yaptığından? Türkiye'de vasat bir performansı geçemedi... Alex'in Fenerbahçe öncesi kariyerinden bahsederken de en büyük sav "Bu adam Brezilya milli takımı forması giyiyordu!" oluyor, elle tutulur başka bir şey yok, ancak bu Alex'in Fenerbahçe'ye gelmiş geçmiş en başarılı yabancı olduğu gerçeğini değiştirmiyor. Şimdi Galatasaray'da bir Elano var, her maçında diyoruz ki bu adamdan cacık olmaz, ancak yaz aylarında yapılacak Dünya Kupasında büyük ihtimal Brezilya forması giyecek ve büyük ihtimal şampiyonluk yaşayacak... Şimdi onu da mı Hagi ile yarıştıralım?

türk futbol tarihi nin en önemli maçı

Galatasaray'ın 2 grup halinde oynanan şampiyonlar liginde;

Önce ön elemede St. Gallen'i 2-1 ve 2-2'lik skorlarla geçmiş, ardından Monaco'yu 3-2 yenmiş 4-2 yenilmiş, Rangers'ı 3-2 yenmiş 0-0 berabere kalmış, Sturm Graz'a 3-0 yenilmiş 0-0 beraber kalmış, 2. olarak gruptan çıkmış, ancak öyle hemen 2. turda bir rakiple karşılaşmak yooook, bir gruba daha girmiş; Milan'la deplasmanda 2-2 berabere kalmış, Paris SG'i ve Deportivo'yu 1-0lık skorlarla yenmiş, Deportivo'ya deplasmanda 2-0 yenilmiş, Milan'ı istanbul'da 2-0 yenmiş, çıkmayı garantilediği grupta Paris SG'e son maçta 2-0 yenilmiş...

Ardından çeyrek finale çıkabilmiş ve aynı sene Süper Kupa'yı elinden aldığı Real Madrid'i ilk maçta 3-2 yenmiş, ikinci maçta 3-0 yenilerek elenmiştir...

(bkz: Kurumak kalmak)

Yahu bırakın boş lafları, Galatasaraylı vs. değilim ama Türk Futbol Tarihinin tartışmasız en önemli maçı Arsenal Galatasaray maçıdır, aynı takımdan 8 kişinin Dünya Kupasında Türkiye'yi 3. ettiği düşünürseniz anlarsınız. Türkiye'ye bir inanç-güven getirmiştir o maç. Daha önce Avrupa'nın A'sından bahsedemeyen bazı büvük takımlavın, başkanlavının Avvupa'da kupa sözü vevmesine neden olmuştuv...

2010 türkiye iç savaşı

evet, olası bir savaş. Sonuçta olasılıklar dünyasında yaşıyoruz ve ben de diyorum, bir insanın beyni olmadan konuşabilme-yazabilme yetisi olasılıklar dahilinde, ahanda işte... here we go falan...

Demokratik kürt açılımının istismar edilme sebebi olarak AKP karşıtlığı gösterilmiş, yahu DTPliler dahi en tatlı su Kürt'ü yani tamamen asimile olmuş Türkleşmişleri dahi, saçmalık dedi. AKP'nin doğudan oy koparma telaşı, Avrupa'ya yaranma uğraşından başka bir boka yaramayacak, yoğurdun kaymağı kadar yüzeysel bir açılımdı. Kürtçe seçmeli ders olacakmış, yahu adamın tek bildiği dil Doğu'da, sen onu seçmeli ders yapmışsın neye yarar? Adam senden onu istemiyor, doğrudan eğitim dili Kürtçe istiyor... Bu açılımın ne kadar mesnetsiz olduğunun sadece küçük bir örneği...

Savaşın tarafları, TSK, Çağdaş-Laik Türkler, vs. Müslüman Türkler, PKK karşıtı Kürtler... Hey babam be... bu kadar ağızdan salya saça saça yazıldığını da ilk defa gördüm, ne yani bir Türk Müslüman olup Çağdaş olamaz mı? Müslümanlık çağdaşlık karşıtı bir şey mi? Ulan ne büyük günaha girdiğinin farkında mısın? Allah çarpar be inanıyorsan Allah'a... Her şeyden öte, Laiklik yanlısı bir Türk Müslüman olamaz mı? bunu da düşün. 500 kere dillendirildi, insanlar laik olmaz, toplumlar-devletler laik olur...

Bu arada bu kamplaşmada, PKK yanlıları nerede merak ediyorum...

Ordunun olaylar hakkında yorum yapmamasından dem vurulmuş, ee yaptığı zaman da "muhtıra mı verdiler ya?" diye göt atmalarına sebep oluyor. Adamlar ne yapsın? Ortada yargının verdiği kararlar var, bir yorum veya tanım getirilecek şeyler mi bunlar? Türklükle gurur duymak, islam'a aykırıymış, vallahi ben de müslümanım ama senle aynı dine mi mensubuz merak ediyorum, kusuruma bakma da dört halife devrinden sonra hatta onlardan da fazla şekilde islam'ı coğrafyalara yayan bir millet Türk milleti, bırak da Türkler gurur duysun, sıradan müslümanlar da gıpta etsin. Sıradan Müslümanlar neden bundan rahatsız olur biliyor musun? Çünkü sıradan müslümanlar dediğin kişilerde bir Arap özentiliği olur, Araplar da Türklerden daha çok kendileriyle gurur duyarlar, bundan emin ol...

AKP, 30 senelik terör ihalesini de kendi elleriyle üstüne aldı. Sayın Öcalan diye ben demedim, şehit analarına-babalarına ben hakaret etmedim kelle diye... Koskoca askeriye ve binlerce mensupları olan Mehmetçiklere, "Yan gelip yatmayın" demedim. Kendisi oğlunu moğlunu askere göndermediği için farkında değildir ama klasik göbekli-bıyıklı Türk erkeklerinin yüzde 95'inin spor alışkanlığı kazandığı kurumdur en yüzeysel kaba haliyle askerlik kurumu. Kim yan gelip yatıyor, Amerikalarda yaşıyor, kimin oğulları nerede herkes biliyor.

Dindarlık sende kindarlığa dönüşmüş be birader. Kendi haline bırakmak gerek seni, bu nasıl bir nefret, Allah-u Ekber deyip, uçağa atlayıp, gökdelenlere zıpla... Haydi koş.

sezen aksu sanatçı ise servet çetin de sanatçıdır

(bkz: sanat felsefesi)

sevgilisini çorbacıya götüren cahil genç

eğer öncesinde sağlam bir yedirip içirip, eğlenmiş. Sonra içlerindeki alkol ekşiliğini öldürsün diye götürmüşse, herkese bok yemenin düşeceği, "cahil" genç...

sevgilisini starbucksa götüren dejenere genç'ten de katli katli iyidir...

yılmaz özdil dünyanın en iyi köşe yazarıdır

şöyle bir köşede durup yazmalıdır. kimse ona dokunmamalıdır... elleşmemelidir, kendi haline bırakılmalıdır.

gibi devam etmesi gereken önerme.

sözlük yazarlarının gerçek fotoğrafları

(bkz: işte o yazarlar)

bonus;

(bkz: sozluk yazarlarının seksi fotoğrafları)

inşaata girmek tehlikeli ve yasaktır

4 sene inşaat müh. mimarlık okumuş bireylerin göze almaktan korkmadığı tehlikeler ve delmekten çekinmedikleri yasaktır...

(bkz: işsizlik)

ha bir de, baret denen bir icat var ama Türkiye'de takan yok, olur da bir şantiyeye inşaata kapağı atarsanız, onca işçi arasında baret takan bir sünepe görürseniz, o yeni mezun olmuş demektir... Öncelikle baret yok... Cool olacan, işçilerin ateşte demlenmiş demli çayından içecen, şeker de yok... Aynı bardakten 3-4 kişi içmiş olabilirsiniz, o da sorun değil... Bunlar aşıldıktan sonra pek de tehlikeli değildir...

at fink e

Mustafa Denizli'nin ibrahim üzülmez'e verdiği taktik... Tuttu mu peki? Tuttu.

10 maçta 107 gol yiyen takımın teknik direktörü

yine de anlattığı gibi futbolcularının ve kalecisinin kurbanı olan teknik direktördür...

nitekim adam taktikten anlıyor yani boş değil, ne güzel demiş at topu fink'e at fink'e

(bkz: 21 Kasım 2009 Beşiktaş Fenerbahçe maçı)

olgun şimşek

Bir türkü söylemiştir, bir anda tekrardan değeri hatırlanmıştır... Böyleyiz işte... Şimdi kime sorsan en sevdiğim Türk aktörler kimler diye, Olgun Şimşek'i yazacaklar... 7 Numara'da oynadığı dahi yeni aklımıza geldi...

Benim gözümde hala 7 Numara'nın Sabit'i... O zamandan sevdiğim her bölümde hem dramayı hem de komediyi karşımıza koyan aktör...

Sabit, öğlen vakitlerinde işten çıkmış geliyordur, mahallenin çocukları etrafını sarar ve sorar...

- Sabit abi neden işte değilsin erken geldin?
+ Fabrikayı işten attım...

kürtler ve alevilerden özür diliyorum

şöyle bir bakıyorum da, dün Disko kralının ilgili başlığına,

ağa n'oldu ya maiyetinde, "maçı izleyip yatan sözlük yazarının dramı" şeklinde bir boş bakınız vermiştim... Silinmişti... Şimdi ben cidden merak ediyorum, bu sözlük formatı olabildiğine esnek vs. mi? Açıkçası bu başlık, başlık mı? ilgili yazar içinden geçirdiği şeyleri sanki sözlük onun kişisel bloguymuş veya günlüğüymüş gibi gelmiş sözlüğe yazmış... Daha da fenası eksilenince de ağlamış "özür diledim ben size ne yeaaa?" diye... Bu nedir ya?

Bu dakikadan itibaren sözlük hakkındaki bütün görüşlerim değişti...